Doğanın İzinden Kampçılık Kulübü Öğrencilerimizin Kızılcahamam Gezisi

Doğanın İzinde Kampçılık öğrencilerimiz Kızılcahamam gezisi ile baharı karşıladı. Kamp liderleri ile yaşayarak öğrenen öğrencilerimiz, geziyi ve yaşadıklarını şöyle ifade ettiler.
Bir Pazar sabahı Mayalılar olarak yollara düştük… “Doğanın İzinde
Kampçılık” kulübümüz bizim yolumuzun rehberiydi bu sefer. Sarıldık anne
babamıza vedalaştık, ardından bir hatıra fotoğrafı çektirdik okulumuzda an’ı
ölümsüzleştirmek adına. Otobüsümüzde bizi sımsıcak sürprizler karşıladı. Kulüp
liderimiz ve değerli yardımcı öğretmenlerimiz bizler için çok güzel kabile şarkıları
ve minik oyunlar hazırlamışlardı. Yaklaşık bir saatlik yolculuğun sonunda Maya
Oran ve Maya İncek öğrenci ve öğretmenleriyle vardık Kızılcahamam Soğuk Su
Milli Parkına. Mis gibi çam kokusu ve bol oksijenle sarmaladı doğa bizi. Bu güzel
atmosferde minik oyunlarla gruplar oluşturduk. Artık herkesin bir grubu ve
sorumluluğu vardı. Sinekler, Karolar, Kupalar ve Maçalar olduk her birimiz.
Oyunun eğlenceli ve heyecanlı dünyası bizi kendine çekiyordu. Kulüp liderlerimiz
gerekli yönergeleri verdi ve ardından açık havada mis gibi kahvaltımızı yaptık.
Şimdi sıra yanı başımızdaki doğa müzesini ziyarete gelmişti. Büyük bir merakla
müzeye girdik. Müzede sergilenen eserler bizi büyülü dünyasına çekivermişti.
Doğanın ne kadar muhteşem ve şaşırtıcı olduğunu hayranlıkla gözlemleyip
ziyaretimizi tamamladık. Liderlerimizin eşliğinde otobüsümüzdeki yerlerimizi
aldıktan sonra yolumuzu çevirdik Bolu Gerede ‘ye doğru. Yolculuk süresince yeni
şarkılar, yeni oyunlar eşlik etti bize. Yaklaşık bir saat kadar sonra geldik kamp
alanımıza. Bizi mis gibi bir tesis karşıladı. Harika çam ormanının içinde. Değerli
liderlerimiz neler yapacağımızı anlattıktan sonra hazırlandık ve orman alanına
çıktık. Tüm gruplar için hazırlanan keyifli oyunları oynamaya başladık. Etap etap
ilerleyen keyifli ve yaratıcı oyunlarımızı yardımlaşarak ve grup mantığıyla
eğlenerek tamamladık. Grup dinamiği, paylaşım, sabretme, rekabet, merak ve en
önemlisi de keyifle eğlenerek öğrendik. Açık hava iyi geldi ve çok acıktık. Yemek
kokularının peşinden terastaki yerimizi alıp sucuk ekmek partisine koştuk. Açılan
iştahımız sucuk ekmekle yetinmedi ve hemen ardından mangalda kızarmış
“marsmallow”larımızı afiyetle yedik. Ardından minik oyunlar ve şarkılarla
şenlendik. Kısa bir alan turlaması yaptıktan sonra üst kattaki alanımıza çıkıp
yedek kıyafetlerimizi giydik ve ısındık. Sıra, anne eliyle hazırlanmış
ikramlarımızın tadına bakmaya gelmişti. Paylaşarak büyük bir keyifle tatlı tuzlu
ne varsa yedik içtik. Epeyce yorulmuş ve bir o kadar da eğlenmiştik. Baktık ki
akşam olmak üzere, liderlerimizin eşliğinde otobüsümüze doğru yol aldık.
Yerlerimizi aldıktan sonra şarkılar, bilmeceler ve öyküler devam etti; ancak bu
kez sesimiz daha az çıkıyordu sanki. Aramızda çok yorulup, çoktan uykunun
kollarına kendini bırakanlar olmuştu. Yaklaşık bir buçuk saatlik sıcacık
yolculuğumuz, önce İncek Maya’da ve ardından Oran Maya’da çocuklarımızı
kıymetli ailelerine teslim ederek son buldu.
Hoş bir gülümseme ve bol bol güzel anı bırakmıştı bu gezi yüzümüzde ve
yüreğimizde. Maya ailesinin yolculukları her daim sürsün istedik. En yakın
zamanda yine düşelim yollara yollara , aşalım dağları dağları… Sevgiyle
paylaşımla…

01
Mar
2017